Arabuluculuk Kanun Tasarısındaki Düzenlemeler, yargıda çözümü Yargının temel ayakları olan Hakim, Savcı ve Avukat üçgeninden çıkarıp değişik farklı bir alana taşımaktır. Bu Yasa tasarısı Yargı gücünün savunma ayağını felç etmektedir.
Yargı dışı çözüm üretecek olan arabuluculuk müessesi, bir süre sonra yerel, etnik ve başka unsurlara göre çözüm üretmeyeceğinin kimse garantisini veremez. Kamuoyunda bir süredir tartışılan Anayasa değişikliği, Yargıtay ve Danıştay kanunu değişiklikleri ile HSYK oluşumunda Baro Başkanları ayrı fikirler taşımışlardır. Hatta o kadar ileri boyuta taşınmıştır ki bazı Baro Başkanları siyasi hareket etmekle suçlanmıştır. Şimdi ise hiçbir siyasi tartışma alanına çekilemeyecek bir konu önümüze gelmiştir.
Türkiye Barolar Birliği ve Tüm Barolar için şimdi sınav zamanı. Tamamen Avukatlık mesleğinin iş alanına başka unsurlar katılarak alanımızı küçülten ve daraltan bir düzenlemeye ne kadar direnç göstereceğiz?
Arabuluculuk Yasa Tasarısı madde.20/2 4 yıllık lisans eğitimi almış olmasını ve madde 22/2 hukuk diplomasına sahip olmayan kimselerin arabuluculuk eğitimini tamamlamış sayılmaları için 100 saatlik temel hukuk eğitimi almış olmaları gerekir.
Yani yapmış olduğumuz hukuk eğitiminin değeri 100 saatlik temel hukuk eğitimine karşı gelmektedir. Bu bizim eğitimimize yapılan bir aşağılamadır.
Her olumsuz Yasa değişiminde başka değişikliğinde başka ülkeler ve Avrupa örnekleri verilmektedir. Her ülkenin toplumsal yapısı farklıdır. Türkiye gerek toplumsal yapı ve gerekse eğitim düzeyi ile arabuluculuk yasasındaki düzenlemeye hazır değildir.
Bu yasa çıkarsa, bir kaç yıl sonra Avukatlık Büroları birer birer kapatılıp, arabuluculuk kurumlarında iş bulabilirsek çalışmak zorunda bırakılmamız kaçınılmazdır. Belki büyük şehirlerde hissedilmeyebilir ama küçük illerde baskı unsurlarının devreye girmesi ile hukukun içine sindiremeyeceği sonuçlar doğurabilir.
Bu yasa tasarısı arabuluculuk sistemine alternatif Avukatlık kanunu madde 35/A Avukatlara uzlaşma yetkisi veren maddeye aykırıdır. Avukatlık Yasamızdaki bu maddedeki düzenlemenin alt yapısı geliştirilerek aynı sonuca daha verimli şekilde ulaşılabilir.
Arabuluculuk yasa tasarısı Anayasanın 8. maddesindeki Yargı yetkisinin, Türk Milleti adına Bağımsız Mahkeme kullanılacağı ilkesine aykırıdır. Yargı yetkisi başkalarınca kullanılmış olacaktır.
Benden önce konuşma yapan bazı arkadaşlarımız arabuluculuk yargılama faaliyeti değil diyerek yasa tasarısına örtülü destek vermektedir. Arabuluculuk, Yargılama faaliyeti değil şeklindeki beyanı anlayabilmiş değilim Sevgili arkadaşlar arabuluculuk neticede Yargı alanına girerek tasarruf yapmıyor mu?.
Hemen hemen tüm Baroların dile getirdiği zaten arabulucunun Hukukçu olması, Avukatın öncelikli olması ve Baroların arabuluculukta aktör olmasından kesinlikle ödün vermemeliyiz.
Ancak tasarının amacı ve özüne baktığımızda tamamen karşı çıkmalıyız. Teslimiyetçi anlayışlı nasılsa bu yasa çıkacak o zaman ne koparırsak kardır anlayışı çok doğru olmasa gerek.
Noterlerin çabaları sonunda veraset düzenlemesi ve terk ihtarı çekme yetkisi tanınırken biz Avukatların alanını daraltan, küçülten böyle düzenlemeye seyirci mi kalacağız?
Avukatlık Kanunu madde 76'ya göre Barolar Avukatlık mesleğini geliştirmek, Avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çalışmalarını yürüten kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarıdır.
Arabuluculuk Yasa tasarısına karşı çıkmazsak gelecek nesildeki meslektaşlarımız bizleri iyi dileklerle anlamayacaklarını düşünmüyorum. Giresun Barosu olarak Avukatlık mesleğinin baltalanmasına ve yok edilmesine seyirci kalmayacağımızı bildiriyor ve yasa tasasına karşı çıkıyoruz.
Bu Yasa tasarısının geri çekilmesi için Baroların ortak hareket etmelerini öneriyoruz.
Av. Gültekin UZUNALİOĞLU
Giresun Baro Başkanı