Gündemimizi her geçen gün oldukça meşgul eden arabuluculuk, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) Tasarısının TBMM 'ne sevk edilmesiyle birlikte hayatımıza dahil olmaya her geçen gün daha da yaklaşıyor.

Barolar Birliğinin tasarının son hali ile ilgili olarak Barolardan istediği görüşün toparlanıp değerlendirilmesi yapılmasına fırsat kalmadan konu meclis gündemine gelirse şaşırmamak gerekir. Hükümet bu tasarıya öncelik vermiş gibi görünüyor. Daha tasarı halinde olmasına rağmen bu kadar tartışmaya yol açan tasarının meclisi de hareketlendirmesi, yasanın görüşülmesi sırasında iktidar ile muhalefet partileri arasında sert tartışmaların yaşanması bekleniyor.

Tasarının geldiği aşama sivil tolum örgütlerinin alt birimlerinden görüş toplaması devresinin atlanması gerektiğini göstermekte. Daha açık ifadesiyle Türkiye Barolar Birliği inisiyatifi tek başına ele alarak, meclis bünyesinde çalışma yapmaya başlamalıdır. Her zaman meclisin %40 ının hukukçulardan oluştuğuyla övünülme alışkanlığının kazanıldığı bir durumda,TBB bu çoğunluğun şimdiye kadarki etkinliğini de dikkate alarak, klasik kulis yöntemlerinden daha ileri gitmek zorundadır. Örneğin; hukukçu milletvekillerine yazılacak mektubun, milletvekillerine tutuşturulan onca yazı evrak içinde kaybolup gitmesi muhtemeldir. Bu durumda yapılması gereken iktidar ve muhalefet partilerinin yönetim kadrolarıyla görüşmektir. Meclis çalışmalarını partileri adına yönlendiren parti grup başkan vekilleri ile görüşmeler yapılarak, konunun kendi grupları içderisinde dikkatle ele alınması sağlanabilir.