ARABULUCU.COM

İnsanlara çözüm üretirken kullanabilecekleri güçlü araçlar sağlar...

  • Yazı boyutunu yükselt
  • Varsayılan yazı boyutu
  • Yazı boyutunu düşür

Kazan - Kazan Yaklaşımı / Win - Win Approach

E-posta Yazdır PDF

Zıt Taraf Olmaktan Ortaklığa

Kazan - kazan (win-win) yaklaşımı çatışmayı, düşmanca saldırmak ve savunmaktan, birlikte çalışmaya dönüştürür. Bu davranış biçimi ve çalışma sureci, iletişimin bütün seyrini değiştirebilecek güçtedir.

Müştereken sorun çözüm yaklaşımını sürekli olarak uygulayan bir kişi, fark yaratma yeteneğine de sahiptir. Siz, yani bu yazının okuyucusu, muhtemelen çatışmanın seyri değiştiren bu insan olacaksınız. O yüzden, ikna etmek zorunda olduğunuz ilk kişi aslında kendinizsiniz.

Devamını oku...
 

Avrupa da Arabuluculuğun İlkeleri ve Uygulanması

E-posta Yazdır PDF

Giriş

Alternatif uyuşmazlık çözümünün (Alternative Dispute Resolution, ADR) ve arabuluculuğun Anglo-Amerikan hukuk sistemindeki hızlı gelişiminin etkisiyle, Avrupa Konseyinde de bu konuya olan ilgi artmış ve hem genel olarak ADR hem de ADR usullerinden arabuluculuk üzerinde çeşitli çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmalardan biri de, Adaletin Etkinliği Hakkında Uzmanlar Komitesi (Committee of Experts on Efficiency of Justice) tarafından 26-28 Mart 2001 tarihinde kabul edilen ve Evelyne Serverin[1]’in hazırladığı “Hukuk Arabuluculuğunun Avrupa’daki Yeri Nedir?” başlıklı rapordur. Bu raporda, özel hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuğun kullanılmasıyla ilgili olarak ayrıntılı bir hukukî inceleme yapılmış ve arabuluculuk üzerindeki tartışmalara yer verilmiştir. Ayrıca bu rapor, hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculukla ilgili olarak hazırlanan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin R (2002) 10 sayılı tavsiye kararı ile bu kararın açıklama notuna da temel oluşturmuştur.

Devamını oku...
 

Alternatif Uyuşmazlık Çözümü ve Noterlerin Uyuşmazlık Çözümündeki Yeni İşlevi

E-posta Yazdır PDF

§ 1. Alternatif Uyuşmazlık Çözümünün Tanımı ve Gelişmesi

Yargı sisteminin son yıllarda karşılaştığı sorunlar, Hükümetleri ve bu alandaki uzmanları, yargı sisteminin üzerindeki sorunlar hakkında çalışmaya itmiştir. Yargının karşılaştığı temel sorun, yargılama sürecinin yeteri kadar verimli ve etkili olmamasıdır. Bunun anlamı, özellikle medenî yargılama hukukunda, kişilerin maddî hukuk hükümlerine göre sahip oldukları haklarla ilgili uyuşmazlıkların makul bir süre içinde çözülememesi olmuştur. Bu durum, adil yargılanma hakkının bir unsuru olan makul sürede yargılanma hakkının (İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m. 6) ihlâli olarak görülmüş ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesinin kararlarında çeşitli devletlerin tazminata mahkûm edilmesine yol açmıştır[1].

Davaların süresindeki uzunluğa ek olarak, yargılama giderlerindeki artış, dava sürecinin hasımlı yapısı, usul kurallarının sahip olduğu belirsizlik ve karmaşıklık, dava yoluna alternatif olacak çözüm arayışlarını gündeme getirmiştir. Böylece ortaya atılan görüş alternatif uyuşmazlık çözümü (Alternative Dispute Resolution, ADR) olmuştur.

Devamını oku...
 

Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarına Genel Bakış

E-posta Yazdır PDF

Giriş

Amerikan toplumunda, 1960’lı yılların başlarında, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine (Alternative Dispute Resolution, ADR) karşı büyük bir ilgi ortaya çıkmıştır. Bu ilgi, Birleşik Devletler Yüksek Mahkemesi Başkanı, Ortak Genel Konsey, Barolar ve çeşitli meslek kuruluşları düzeyinde görülmüştür. 1970’li yıllardan itibaren bu büyük ilgi, yerini ADR hakkında ciddî sorulara ve tartışmalara bırakmış; böylece ADR yollarının geleceği ve uygulamadaki etkileri üzerinde değerlendirmeler yapılmıştır. Günümüzde mukayeseli hukukta, ADR’nin hukuk sistemlerinde ortaya çıkışı ve gelişimi hakkında ayrıntılı incelemeler bulunmaktadır[1].

Devamını oku...
 

Müzakerede İlk Adımı Atmak

E-posta Yazdır PDF

Biz ilkeli müzakere etmektense, çoğunlukla işe duygularını katarak "tartışmayı - çekişmeyi" seçen bir milletiz. Eğer müzakerenin tarafları profesyoneller değil de, kendi sorununu tartışan bireyler ise, kendini kaygı ve ilgilerinin verdiği duygusal çatışmaları bir kenara koyarak müzakere etmesi neredeyse imkansızdır.

Eğitim aldığım bir İngiliz eğitici bana; "biz konuşmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyiz, enine boyuna tartışırız, susmayız" demişti. İşte bizi onlardan ayıran en önemli fark da bu olmalı. Konuşmak ve bunu devam ettirebilmek...

Devamını oku...
 


Sayfa 33 - 35

Anketler

Size göre arabuluculuk gelecek 10 yılda hangi yönde şekil alacak?
 

Kimler Sitede

Şu anda 14 ziyaretçi çevrimiçi

Reklam

Düşünmeye Değer

Tehdit, emir verir. Uyarı ise emir vermez, eğitir.

William Ury