ARABULUCU.COM

İnsanlara çözüm üretirken kullanabilecekleri güçlü araçlar sağlar...

  • Yazı boyutunu yükselt
  • Varsayılan yazı boyutu
  • Yazı boyutunu düşür
Anasayfa Makaleler ADR - Alternatif Uyuşmazlık Çözümü Türk Hukukunda Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları

Türk Hukukunda Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları

E-posta Yazdır PDF

Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları uygulamasının genellik kazanmadığı  ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de avukatlar bu konuya  henüz kuşku ile bakmaktadırlar. Bunun temel nedeni avukat olmayanların da arabuluculuk yapabilmesi ve Yargı dışında bir çözüm arayışının giderek avukatlara gereksinimi azaltacağı endişesidir.

Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının ve arabuluculuğun yargı sisteminin yerine konulmaya çalışılan bir kurum olmadığı  belirli uyuşmazlıkların çözümünde  hukuk sistemini zenginleştiren bir olanak olduğu ortaya konulmalıdır.

Bunun için de, her şeyden önce, yargının işleyişini sağlayan yargıçlar ve avukatların bilgilendirilmeleri gerekir. Arabuluculuk sürecinin, yargılama sürecinden farklı işlediği ve daha esnek olduğuna öncelikle yargı mensuplarının inanması gerekir. Bu yöntemin birçok uyuşmazlığın yargı önüne gitmesini önleyerek yargının daha rahat çalışmasına imkan veren bir kurum olduğunun anlatılması gerekir. Alternatif çözüm yolları  konusunda özel eğitim almış avukatların arabulucu olarak atanmasını sağlayan düzenlemeler yapılmalıdır.

Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları uygulamasında avukatların rolü açıklıkla belirlenmelidir. Öncelikle,  avukatların, tarafların temsilcisi olarak üstlendikleri işlevle, arabulucu olarak üstlendikleri işlev birbirinden ayrılmalıdır. Avukatların arabulucu olarak işlevleri, mahkemelerdeki işlevlerinden farklıdır. Arabulucu olarak görevlendirilen avukat   taraflar arasında uzlaşmayı ve barışı sağlayacak gayret içinde olacaktır.

Türkiye'de bu anlayışla uzmanlar ve başta  Ankara   Barosu olmak üzere barolarımız alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının anlaşılması ve yasal alt yapısının oluşturulması çalışmalarını  sürdürmektedir.

 

Türk Hukukunda Arabuluculuk Uygulamaları

 

Ülkemizde  "arabuluculuk faaliyeti" sayılabilecek iki örnek verebiliriz.

a) Avukatlık Yasası'nın  35/A maddesi

Bu düzenleme, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları arasında yer alan karşılıklı görüşme yönteminin bir örneğidir. Bu maddeye göre avukat, tarafların kendi iradeleri ile sonuçlandırabilecekleri   konularda  karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilme  yetkisine sahiptir. Avukatın bu daveti en geç ilk duruşmaya kadar bu yapması ve ayrıca tarafların belirlediği sınırlar içinde hareket etmesi gerekir.

b) Ceza Muhakemeleri Yasası'nın 253. maddesi (Uzlaşma)

Ceza Muhakemeleri Yasası'nda 2006 yılı sonunda yapılan değişiklik ile bazı suçlarda soruşturma ya da kovuşturma aşamasında tarafların uzlaşarak sorunun çözülmesi olanağı getirilmiştir.

Uzlaşma kapsamındaki suçlar genel olarak, takibi şikayete bağlı suçlar ile bazı hafif yaralamalar, taksirle yaralama, konut dokunulmazlığını bozma, çocuğun kaçırılması ve alıkonması, ticari sırların açıklanması gibi suçlardır.

Uzlaştırmayı cumhuriyet savcısı ya da yargıç kendisi yapabileceği gibi barodan uzlaştırıcı avukat görevlendirmesini isteyebilir ya da hukuk öğrenimi görmüş kimseler arasından  uzlaştırıcı seçebilir.

Uzlaşma sağlanırsa uzlaştırıcının ücret ve giderleri Devlet Hazinesinden ödenir. Uzlaşma gerçekleşmez ise bu ücret ve giderler yargılama giderlerine dahil edilir.

Sekiz aylık bir geçmişi olan bu sistem henüz  tam anlamı ile uygulamaya geçirilememiştir.

Türkiye Barolar Birliği olarak yasa değişikliğinin hazırlanması sırasında avukat olmayan kişilerin uzlaştırıcı olarak atanmasına ve ücreti savcı ya da hakimin takdir etmesine  karşı olduğumuzu ısrarla belirtmiş ancak sonuç alamamıştık.

 

c)"Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısı"

Adalet Bakanlığımız tarafından 2004 yılında başlatılan çalışmalar geçen ay sonuçlanmış ve hazırlanan Tasarı ilgililerin tartışmasına sunulmuştur.   Barolarımız ve uzmanlarımızla birlikte biz de bu tasarı üzerinde çalışıyoruz.

Tasarının hazırlanmasında Uncitral Model Kanun ve Avrupa Birliği Direktif Tasarısı, Özel Hukukta Uyuşmazlık Çözümüne İlişkin Alternatif Usuller Hakkında Yeşil Kitap ile  çeşitli ülkelerin Arabuluculuk Kanunlarından   yararlanılmıştır.

Bu Tasarı hakkında özet bir bilgi sunabilirim:

-          Arabuluculuk sadece, tarafların kendi iradeleri ile sonuçlandırabilecekleri işlerden kaynaklanan hukuk uyuşmazlıklarında uygulanabilecektir.

-          Otuz yaşın üzerinde ve  dört yıllık hukuk lisans eğitimini tamamlamış Türk vatandaşları, yüzeli saatlik arabuluculuk eğitimi aldıktan ve Adalet Bakanlığı'nın yapacağı sınavı başardıktan sonra arabulucular siciline kaydedilerek çalışabileceklerdir.

-          Hukuk lisans eğitimi almamış olanların ayrıca yüz saatlik temel hukuk eğitimi almaları gerekir.

-          Arabulucular  sicili Adalet Bakanlığı tarafından tutulacaktır.

-          Tarafların arabulucuya başvurmaları halinde, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler işlemeyecektir.

-          Taraflar arabulucuyu reddedebileceklerdir.

-          Özel eğitim kurumları arabuluculara  eğitim verebilecektir.

-          Eğitim kurumlarının  Adalet Bakanlığı'ndan izin alması zorunludur

-          Arabuluculuk faaliyeti sırasında tarafların ve arabulucunun edindiği bilgiler gizlidir. Bu belge ve bilgiler  yargı mercileri önünde kanıt olarak kullanılamayacaktır.

-           Sadece uygun eğitimi almış ve sicile kayıtlı  olanlar  arabuluculuk yapabileceklerdir.

TASARININ ELEŞTİRİSİ :

Arabuluculuğun doğrudan  Adalet Bakanlığı'na bağlı bir kurum olarak düzenlemesi sakıncalı görülmektedir. Örgütlenmenin Türkiye Barolar Birliği ve barolar bünyesinde yapılması gerekir.

Bugün ülkemizde avukatlık mesleğine girebilmek için bir yıllık staj   dışında herhangi bir sınav koşulu bulunmaz iken, dört yıllık hukuk lisans eğitimi sonrası  avukatlık ruhsatı almış bir meslektaşımızın   arabuluculuk yapabilmesi için arabuluculuk sınavını başarma  koşulu getirilmesini  uygun bulmuyoruz.

//
 

Anketler

Size göre arabuluculuk gelecek 10 yılda hangi yönde şekil alacak?
 

Kimler Sitede

Şu anda 41 ziyaretçi çevrimiçi

Reklam

Düşünmeye Değer

Bütün kötülüklere taş atmaya kalkarsanız, dünyada taş kalmaz.

Türk Atasözü